ABD, Gazze planına ilişkin tasarıyı BM Güvenlik Konseyi'ne yeniden sundu

ABD, Gazze'deki soykırımın sona erdirilmesine yönelik planın uygulanmasını hızlandırmak amacıyla Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne revize edilmiş bir karar tasarısı sundu. Diplomatik kaynakların Al Jazeera'ya aktardığına göre, yeni metin siyonist ordunun Gazze'den çekilme sürecine dair "daha açık şartlar ve aşamalar" içeriyor.

Tasarının, ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan 20 maddelik "Gazze planı" çerçevesinde hazırlanarak tüm taraflara "derhal ve eksiksiz uygulama" çağrısı yaptığı bildirildi.

Metin, Gazze'de "Barış Konseyi" adıyla geçici bir yönetim organının kurulmasını memnuniyetle karşılıyor. Bu konseyin, Gazze'nin sivil idaresini denetleyecek geçici yürütme organları kurmasına izin veriliyor ve 2027 sonuna kadar bölgede kalmasına olanak tanınıyor.

Ayrıca tasarı, hükümetler ve uluslararası kuruluşlara söz konusu konseyin çalışmalarına personel ve mali destek sağlamaları çağrısında bulunuyor. Dünya Bankası ve diğer bağışçı kuruluşlardan ise Gazze'nin yeniden inşası için bir fon kurmaları isteniyor.

Tasarı aynı zamanda, insani yardımların BM koordinasyonunda Gazze'ye "tam kapasiteyle" yeniden başlamasını talep ediyor.

Uluslararası güç planı

Karar tasarısının en dikkat çekici bölümü, "Gazze'de istikrar sağlamak amacıyla birleşik komuta altında bir uluslararası güç" kurulmasını öngörüyor. Bu gücün, Mısır ve siyonist rejimle birlikte "silahsızlanmayı sağlamak ve sivilleri korumak" için görev yapacağı ifade ediliyor.

Metne göre, siyonist rejimin Gazze'den çekilmesi süreci "silahsızlanma kriterlerine göre aşamalı olarak" gerçekleşecek. Ayrıca "Gazze çevresinde tehditler tamamen etkisiz hale getirilene kadar geçici bir güvenlik varlığı"na da izin veriliyor.

ABD Başkanı Trump birkaç gün önce yaptığı açıklamada, "uluslararası istikrar gücünün Gazze'ye çok yakında ulaşacağını" belirterek, "şu ana kadar her şey yolunda gidiyor" ifadelerini kullanmıştı.

Gazze'de ateşkes, 10 Ekim 2025'te Katar, Mısır ve Türkiye'nin arabuluculuğunda imzalanan Şarm eş-Şeyh Anlaşması'yla yürürlüğe girmişti. Ancak siyonist rejim, anlaşma maddelerine rağmen bölgeye yönelik saldırılarını sürdürürken, insani yardım girişlerini de büyük ölçüde kısıtlamaya devam ediyor. (İLKHA)