CHP’li Salıcı: ‘Türkiye’nin hava savunma sistemlerini güçlendirmesi artık kaçınılmaz’
CHP’li Salıcı: ‘Türkiye’nin hava savunma sistemlerini güçlendirmesi artık kaçınılmaz’
ANKARA (PHA) - Fatma Didar YILDIRIM - CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, İran-İsrail savaşı ve bölgedeki istikrarsızlıkların Türkiye’yi doğrudan etkilediğine dikkat çekerek, “Ülkemizin hava savunma sistemlerini hızla güçlendirmesi artık kaçınılmazdır. Bu hayati meselede liyakat dışında hiçbir ölçüt geçerli olmamalıdır” açıklamasında bulundu. Salıcı, sosyal medya hesabından yayımladığı değerlendirmede hem savunma sanayii hem de dış politika başlıklarına ilişkin çarpıcı mesajlar verdi.
Salıcı’dan dış politika ve savunma mesajı: “Çelik Kubbemiz eksiksiz ve hazır olmalıdır”
“Çelik Kubbemiz Korkut’tan Siper’e kadar tam kapasite çalışmalı”
Türkiye’nin hava savunma yeteneklerine işaret eden Salıcı, “Çelik Kubbemizin, en alt katmandaki Korkut’tan en üstteki Siper’e kadar her bileşeni eksiksiz ve tam kapasiteyle hazır olmalıdır” dedi. Savunma alanında liyakat vurgusu yapan Salıcı, “Ne vakıf ilişkileri ne tarikat kadroları bu alana sızmamalıdır. Aslolan Türkiye’nin harekât bağımsızlığıdır” ifadelerini kullandı.
“F-35 uçakları Türkiye’nin hakkıdır”
CHP’li vekil, Türkiye’nin savunma ihtiyaçlarının sadece yerli üretimle değil, uluslararası ortaklıklarla da desteklenmesi gerektiğini vurguladı. F-35 programına dair konuşan Salıcı, “F-35 savaş uçakları Türkiye’nin hakkıdır. Türkiye bu projenin yalnızca parasını ödeyen bir müşterisi değil, kurucu ortaklarındandır” dedi. Milli Muharip Uçak KAAN’ın 2028’de Hava Kuvvetleri’ne katılmasının hedeflendiğini hatırlatan Salıcı, “Bu geçiş sürecinde müttefik ilişkileri somut ve kalıcı sonuçlar doğurmalıdır” çağrısında bulundu.
“Türkiye barışı daha yüksek sesle savunmalıdır”
Salıcı, bölgesel çatışmaların giderek derinleştiği bir dönemde Türkiye’nin barış vizyonunu daha açık şekilde ortaya koyması gerektiğini belirtti. “Savaş senaryoları değil, barış vizyonu öne çıkarılmalıdır. PKK’nın silah bırakma süreci kesintiye uğramamalı; demokratik siyaseti savunan herkes bu süreci desteklemelidir” ifadelerini kullandı.
“Enerji geçiş hatlarında köprü olmak bir güvenlik meselesidir”
İran-İsrail geriliminin Hürmüz Boğazı üzerinden dünya enerji piyasasını tehdit ettiğini kaydeden Salıcı, Türkiye’nin enerji stratejilerini de değerlendirdi. “Türkiye’nin enerji bağımsızlığı ve enerji geçiş hatlarındaki köprü rolü bir ulusal güvenlik meselesidir. Güvenlik sadece askeri değil, aynı zamanda ekonomik dirençle de şekillenir” dedi.
“İsrail’in saldırganlığı bölgeyi yangın yerine çeviriyor”
Salıcı, İsrail’in bölgedeki politikalarına ilişkin sert ifadeler kullanarak şunları söyledi:
“İsrail’in önleyici saldırı doktrinini ahlaken ve hukuken kabul etmek imkânsızdır. Bir tehdidin gerçekleşeceği kesin değilse yapılan saldırı meşru müdafaa olamaz. Netanyahu ve koalisyonu bugünkü istikrarsızlığın başlıca sorumlusudur.”
Batı’nın İsrail’e destek veren açıklamalarını eleştiren Salıcı, “Bu sözler, tarih sayfalarına kara bir leke olarak yazılmıştır” dedi.
“Nükleer tehdit büyüyor, dünya silahsızlandırılmalı”
Nükleer silahlanmaya da değinen Salıcı, dünyada 12 binden fazla nükleer başlık bulunduğunu, İsrail’in de yaklaşık 90 başlığa sahip olduğunu belirterek, “İran rejiminin baskıcı yapısını eleştiriyoruz ama asıl hedef dünyanın nükleer silahlardan arındırılması olmalıdır” dedi. Anton Çehov’un “Sahnede görünen silah patlar” sözünü hatırlatan Salıcı, “Bu gidişat hayra alamet değildir” uyarısında bulundu.
“Türkiye laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olarak bölgesinin güvencesidir”
Açıklamasının sonunda Türkiye’nin bölgedeki konumuna dikkat çeken Salıcı, “Bu ortak evimizde Türkiye büyük ve güçlü bir ülkedir. Laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olarak bölgemizin en kıymetli güvencesidir. Hukukun üstünlüğünü sağladıkça geleceğimiz güvenlik ve umutla şekillenecektir” dedi.
Kaynak : PHA