Uzm. Dr. Hüsem Hatipoğlu: LGS Kaldırılmalıdır!

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından her yıl düzenlenen Liselere Geçiş Sınavı (LGS), öğrencilerin akademik geleceğini belirleyen kritik bir eşik olarak görülüyor. Ancak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüsem Hatipoğlu, bu sınavın gençlerin gelişim sürecine olumsuz etkilerini vurgulayarak, kaldırılması gerektiğini savunuyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüsem Hatipoğlu, bu sınavın gençlerin gelişim sürecine olumsuz etkilerini vurgulayarak, kaldırılması gerektiğini savunuyor. Hatipoğlu’nun açıklamalarına göre, 12-15 yaş aralığındaki öğrenciler kimlik gelişimi, özgüven kazanımı ve duygusal dengeler açısından oldukça hassas bir dönemde bulunuyor. LGS’nin ise bu süreci zorlaştırarak sınav kaygısı, stres, aile içi gerginlik, özgüven problemleri ve fiziksel sağlık sorunlarına yol açtığını belirtiyor. LGS'nin Öğrenciler Üzerindeki Olumsuz Etkileri Uzman doktorun dikkat çektiği bazı sorunlar arasında şunlar yer alıyor: Yoğun stres ve kaygı nedeniyle öğrencilerin motivasyon ve başarısında düşüş yaşanıyor. Aile baskısı gençlerin kendilerini yetersiz hissetmelerine ve ev içi huzursuzluklara sebep oluyor. Sosyal izolasyon ve aşırı ders yükü, gençlerin sosyal hayattan kopmasına neden oluyor. Fiziksel ve psikolojik sağlık sorunları; baş ağrıları, mide problemleri ve uyku düzensizlikleri sıkça görülüyor. Ekonomik yük; özel dershane masrafları, test kitapları ve ek kurslar, birçok aile için maddi zorluk oluşturuyor. Milli Eğitim Bakanlığına Çağrı Uzm. Dr. Hatipoğlu, sınav sisteminin revize edilmesi gerektiğini belirterek, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e çağrıda bulundu. Hatipoğlu, eğitimciler ve sağlık uzmanlarının bir araya geldiği kapsamlı bir sempozyum düzenlenmesini öneriyor. Ayrıca, LGS sorularının Türkiye’nin en ücra köşesindeki öğrenciler için eşit fırsatlar sunacak şekilde hazırlanması gerektiğini vurguluyor. Soruların daha erişilebilir olması, öğrencilerde başarı hissini güçlendirecek, psikolojik baskıyı azaltacak ve aileleri rahatlatacaktır. Hatipoğlu, MEB Bakanı Tekin'e de seslenerek: Açık bir çağrı bulundu.  Sayın Tekin, LGS konusunda, içinde hem eğitimcilerin hem de sağlıkçıların bulunduğu kapsamlı bir sempozyumun düzenlenmesi büyük fayda sağlayacaktır. Bu sempozyumda, LGS’nin çocuklar üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri, özellikle de neden olduğu psikolojik ve fiziksel travmalar detaylı bir şekilde ele alınmalıdır. Elbette Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) kendi içinde bir anlam taşımaktadır. Ancak LGS’nin böyle bir gerekliliği olmadığı net biçimde görülmelidir. Başarı düzeyi farklı öğrencileri tek bir potada toplamak, sanılanın aksine, eğitim kalitesini artırabilir. Bu konuda geliştirilebilecek pek çok alternatif model bulunmaktadır. Hatipoğlu, LGS soruları, Türkiye’nin en ücra köşesindeki bir ortaokulda okuyan, yardımcı kaynaklara ulaşamayan öğrencilere göre hazırlanmalıdır.ifadeleriyle dikkat çekt, Bu yıl LGS soruları Türkiye'nin en ücra köşesindeki bir ortaokulda okuyan ve yardımcı kitap alabilme imkânı olamayanlara göre hazırlanmalıdır. LGS sorularının kolay ve çözülebilir olması, 1 milyonun üzerindeki çocuğa “Yapabiliyorum, başarabiliyorum, biraz daha çalışsaydım daha iyi yapardım.” psikolojisini yaratmanın yanında siyasal ve ekonomik çalkantıların yaşandığı bu dönemde ailelerde de, bir nebze de olsa, rahatlama oluşturacaktır. Hatipoğlu’nun açıklamaları eğitim camiasında geniş yankı uyandırırken, LGS’nin kaldırılması veya değiştirilmesi gerektiğine dair tartışmalar devam ediyor.   HABER / İLKER KARATAŞ