Yaz aylarında artış gösteren göz nezlesine dikkat!

Asayiş (AA) - Anadolu Ajansı | 25.06.2025 - 10:51, Güncelleme: 25.06.2025 - 10:51
 

Yaz aylarında artış gösteren göz nezlesine dikkat!

Yaz aylarında artan hava sıcaklığı, alerjenler, klorlu havuz suyu ve hijyen koşullarındaki değişiklikler, göz nezlesi vakalarında belirgin bir artışa neden oluyor.
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ahmet Taşar, gözlerde oluşan kızarıklık, yanma, sulanma ve çapaklanma gibi belirtilerin yalnızca mevsimsel rahatsızlıklarla sınırlı kalmayabileceğini vurguladı. Konjonktivit, yani halk arasında bilinen adıyla göz nezlesinin, farklı nedenlerle gelişebileceğini belirten Taşar, enfeksiyon kaynaklı nezle türünün bulaşıcı olduğun ve hijyen önlemleri gerektirdiğini kaydetti. Taşar, "Göz nezlesi; viral, bakteriyel, alerjik ve kimyasal nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Bu nedenle her göz kaşıntısı ya da sulanması mevsimsel alerji zannedilmemeli. Viral göz nezlesi, üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla birlikte seyreder ve bulaşıcıdır. Bakteriyel formlar, sarı-yeşil renkli akıntıyla belirti gösterir ve göz kapaklarında çapaklanmaya neden olabilir. Alerjik göz nezlesi, bahar ve yaz aylarında polen, toz veya ev akarlarına karşı gelişebilir. Kimyasal tahriş, makyaj malzemeleri, deterjan ve havuz kloru gibi maddelerle temastan sonra ortaya çıkabilir." dedi. Hastaların kendi tanılarını koyup alerji damlalarıyla vakit kaybetmemesi gerektiğini söyleyen Taşar, doğru teşhisin, hızlı iyileşmenin anahtarı olduğunu ifade etti. Taşar, "Gözde hafif kaşıntı ve kızarıklık durumlarında ilk olarak soğuk ya da ılık kompres yapılabilir. Antiseptik özelliği olan ılık çay poşetleri de geçici çözüm sunabilir.  Ancak gözde şiddetli batma, bulanık görme, yoğun çapaklanma ya da iki gözü birden etkileyen tablo varsa mutlaka göz doktoruna başvurulmalıdır." diye ekledi. Göz nezlesinin tedavisi enfeksiyona göre değişiklik gösteriyor. Viral konjonktivitte antibiyotik damlaların etkili olmadığını hatırlatan Uzm. Dr. Taşar, “Bu durumda sadece semptomatik tedavi uygulanır. Ancak bakteriyel formlarda uygun antibiyotik damlalar gereklidir.” diye belirtti. Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ahmet Taşar, şöyle devam etti: "Alerjik göz nezlesinde ise antihistaminik damlalar ve çevresel alerjenlerden uzak durmak temel yaklaşımlardır. Kimyasal tahrişlerde ise temas eden madde hızlıca uzaklaştırılmalı ve tedavi uygulanmalıdır. Çocuklar gözlerini sık ovuşturduğu için enfeksiyonun hızla diğer göze veya çevreye yayılması kolaylaşabilir. Sabahları çapak ile kapanan göz kapakları ve sürekli göz ovuşturma davranışı, aileleri uyaran önemli işaretlerden bir tanesidir. Bebeklerde gözyaşı kanalı tıkanıklığı gibi yapısal durumlar da göz nezlesine neden olabilir. Bu gibi durumlarda göz doktoruna erken başvurmak, ileride kalıcı sorunların önüne geçebilir." (İLKHA)
Yaz aylarında artan hava sıcaklığı, alerjenler, klorlu havuz suyu ve hijyen koşullarındaki değişiklikler, göz nezlesi vakalarında belirgin bir artışa neden oluyor.

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ahmet Taşar, gözlerde oluşan kızarıklık, yanma, sulanma ve çapaklanma gibi belirtilerin yalnızca mevsimsel rahatsızlıklarla sınırlı kalmayabileceğini vurguladı.

Konjonktivit, yani halk arasında bilinen adıyla göz nezlesinin, farklı nedenlerle gelişebileceğini belirten Taşar, enfeksiyon kaynaklı nezle türünün bulaşıcı olduğun ve hijyen önlemleri gerektirdiğini kaydetti.

Taşar, "Göz nezlesi; viral, bakteriyel, alerjik ve kimyasal nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Bu nedenle her göz kaşıntısı ya da sulanması mevsimsel alerji zannedilmemeli. Viral göz nezlesi, üst solunum yolu enfeksiyonlarıyla birlikte seyreder ve bulaşıcıdır. Bakteriyel formlar, sarı-yeşil renkli akıntıyla belirti gösterir ve göz kapaklarında çapaklanmaya neden olabilir. Alerjik göz nezlesi, bahar ve yaz aylarında polen, toz veya ev akarlarına karşı gelişebilir. Kimyasal tahriş, makyaj malzemeleri, deterjan ve havuz kloru gibi maddelerle temastan sonra ortaya çıkabilir." dedi.

Hastaların kendi tanılarını koyup alerji damlalarıyla vakit kaybetmemesi gerektiğini söyleyen Taşar, doğru teşhisin, hızlı iyileşmenin anahtarı olduğunu ifade etti.

Taşar, "Gözde hafif kaşıntı ve kızarıklık durumlarında ilk olarak soğuk ya da ılık kompres yapılabilir. Antiseptik özelliği olan ılık çay poşetleri de geçici çözüm sunabilir.  Ancak gözde şiddetli batma, bulanık görme, yoğun çapaklanma ya da iki gözü birden etkileyen tablo varsa mutlaka göz doktoruna başvurulmalıdır." diye ekledi.

Göz nezlesinin tedavisi enfeksiyona göre değişiklik gösteriyor. Viral konjonktivitte antibiyotik damlaların etkili olmadığını hatırlatan Uzm. Dr. Taşar, “Bu durumda sadece semptomatik tedavi uygulanır. Ancak bakteriyel formlarda uygun antibiyotik damlalar gereklidir.” diye belirtti.

Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ahmet Taşar, şöyle devam etti:

"Alerjik göz nezlesinde ise antihistaminik damlalar ve çevresel alerjenlerden uzak durmak temel yaklaşımlardır. Kimyasal tahrişlerde ise temas eden madde hızlıca uzaklaştırılmalı ve tedavi uygulanmalıdır.

Çocuklar gözlerini sık ovuşturduğu için enfeksiyonun hızla diğer göze veya çevreye yayılması kolaylaşabilir. Sabahları çapak ile kapanan göz kapakları ve sürekli göz ovuşturma davranışı, aileleri uyaran önemli işaretlerden bir tanesidir.

Bebeklerde gözyaşı kanalı tıkanıklığı gibi yapısal durumlar da göz nezlesine neden olabilir. Bu gibi durumlarda göz doktoruna erken başvurmak, ileride kalıcı sorunların önüne geçebilir." (İLKHA)

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.