Tuna Şerbetçi
Köşe Yazarı
Tuna Şerbetçi
 

Bir fotoğraf bin başka insan!

Bir Fotoğraf Bin Başka İnsan Merhaba,   Bu hafta ne bir siyasi gündeme değineceğim… Ne de belediye çalışmaları, sokak haberleri, ilçe dedikoduları ya da memleket halleriyle vaktinizi alacağım.   Bu hafta sadece içimden geleni, hayatın en derinine dokunanı yazmak istedim.   Bir köşe yazısı gibi değil belki… Belki bir kitabın ilk sayfası gibi.   *Hadi diyelim ki bu da kalemimin antrenmanı…*   Yeni bir kitap yazma yolunda ilk adım belki de.   Ve evet, bu defa çok mütevazı olmayacağım:   *Kalemime güveniyorum.*   Ve inşallah bu güveni bir kitapla taçlandıracağım. Yakında… Hem de çok yakında.   Ama şimdi…   Hadi o zaman, kitaptan değil, kalemimden bir şeyler gelsin. Hayata dair…   *** *Bir fotoğraf bin başka insan…* Gözünü kapat. Bir fotoğraf düşün.   Gülümseyen bir yüz… Belki sarılmış iki insan… Belki de kalabalık bir masada herkesin baktığı tek bir kare.   Ama o fotoğrafa her bakan aynı duyguyu mı hisseder?   Hayır. Çünkü bir fotoğraf, içinde *bin başka insan* Fotoğraflar yalan söylemez derler ama…   *İnsanlar söyler.*   Ve en çok da kendine…   Zor günleri atlattığını sanırsın, oysa içinde hâlâ bir fırtına kopuyordur.   Unuttuğunu sanırsın, ama bir şarkı, bir koku, bir tarih… Seni darmadağın eder.   Güldüğünü sanırsın, ama o gülüşte ne neşe ne de umut vardır.   *Yalnızca alışkanlık.* *** İşte bu yüzden “bir fotoğraf bin başka insan” dedim.   Çünkü içimizde, herkesten gizlediğimiz başka başka yüzler var.   Bir anne, bir evlat, bir eş, bir çalışan…   Ama en çok da kimseye anlatamadığın hâllerin var.   Ve ne yazık ki, en çok da *kendine anlatamadığın* duyguların var.   Bir fotoğraf belki geçmişi anımsatır…   Ama hiçbir fotoğraf, o kareye sığmayan hisleri anlatmaz.   O yüzden bakarken sadece yüzleri değil, *yürekleri* görmeye çalış.   Çünkü bazı insanlar o fotoğrafa girmediği hâlde, hayatının en büyük karesidir.   Bazı yüzlerse hep oradadır ama aslında çoktan gitmiştir.   Gerçekleri, duyguları, hayatı olduğu gibi yazmak için var.   Belki çok yakın bir zamanda bir kitapta buluşuruz Belki de bu köşe yazısı, yıllar sonra açıp okuyacağımız bir ilk adım olur.   Ama şunu bilin:   Ben kalemi elime aldığımda, yazdığım her satıra siz de dahilsiniz.   Siz de o fotoğraftaki bin başka insandan birisiniz belki…   İçtenlikle,   Başka bir konuda bir başka yazı dizimde belkide bir kitap kapağında görüşmek dileğiyle Allah’a emanet olun
Ekleme Tarihi: 23 Eylül 2025 -Salı
Tuna Şerbetçi

Bir fotoğraf bin başka insan!

Bir Fotoğraf Bin Başka İnsan

Merhaba,  
Bu hafta ne bir siyasi gündeme değineceğim… Ne de belediye çalışmaları, sokak haberleri, ilçe dedikoduları ya da memleket halleriyle vaktinizi alacağım.  
Bu hafta sadece içimden geleni, hayatın en derinine dokunanı yazmak istedim.  
Bir köşe yazısı gibi değil belki… Belki bir kitabın ilk sayfası gibi.  
*Hadi diyelim ki bu da kalemimin antrenmanı…*  
Yeni bir kitap yazma yolunda ilk adım belki de.  
Ve evet, bu defa çok mütevazı olmayacağım:  
*Kalemime güveniyorum.*  
Ve inşallah bu güveni bir kitapla taçlandıracağım. Yakında… Hem de çok yakında.  
Ama şimdi…  
Hadi o zaman, kitaptan değil, kalemimden bir şeyler gelsin. Hayata dair…  

***

*Bir fotoğraf bin başka insan…*

Gözünü kapat. Bir fotoğraf düşün.  
Gülümseyen bir yüz… Belki sarılmış iki insan… Belki de kalabalık bir masada herkesin baktığı tek bir kare.  
Ama o fotoğrafa her bakan aynı duyguyu mı hisseder?  
Hayır. Çünkü bir fotoğraf, içinde *bin başka insan*
Fotoğraflar yalan söylemez derler ama…  
*İnsanlar söyler.*  
Ve en çok da kendine…  
Zor günleri atlattığını sanırsın, oysa içinde hâlâ bir fırtına kopuyordur.  
Unuttuğunu sanırsın, ama bir şarkı, bir koku, bir tarih… Seni darmadağın eder.  
Güldüğünü sanırsın, ama o gülüşte ne neşe ne de umut vardır.  
*Yalnızca alışkanlık.*

***

İşte bu yüzden “bir fotoğraf bin başka insan” dedim.  
Çünkü içimizde, herkesten gizlediğimiz başka başka yüzler var.  
Bir anne, bir evlat, bir eş, bir çalışan…  
Ama en çok da kimseye anlatamadığın hâllerin var.  
Ve ne yazık ki, en çok da *kendine anlatamadığın* duyguların var.  

Bir fotoğraf belki geçmişi anımsatır…  
Ama hiçbir fotoğraf, o kareye sığmayan hisleri anlatmaz.  
O yüzden bakarken sadece yüzleri değil, *yürekleri* görmeye çalış.  
Çünkü bazı insanlar o fotoğrafa girmediği hâlde, hayatının en büyük karesidir.  
Bazı yüzlerse hep oradadır ama aslında çoktan gitmiştir.  
Gerçekleri, duyguları, hayatı olduğu gibi yazmak için var.  
Belki çok yakın bir zamanda bir kitapta buluşuruz

Belki de bu köşe yazısı, yıllar sonra açıp okuyacağımız bir ilk adım olur.  
Ama şunu bilin:  
Ben kalemi elime aldığımda, yazdığım her satıra siz de dahilsiniz.  
Siz de o fotoğraftaki bin başka insandan birisiniz belki…  

İçtenlikle,  

Başka bir konuda bir başka yazı dizimde belkide bir kitap kapağında görüşmek dileğiyle Allah’a emanet olun

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.