E. Vali Murat Yıldırım
Köşe Yazarı
E. Vali Murat Yıldırım
 

MEŞHUR BİR TEKERLEME DER Kİ: Hasan dağı arpalıktır,

Eğer saban yürürse. Her dereye bir değirmen, Eğer suyu gelirse.Her köylüden bir tavuk, Eğer köylü verirse. Güzel gidiş bu gidiş, Eğer sonu gelirse! Topladığı vergilerle, almış olduğu iç ve dış borçlarının faizini ödemekte zorlanan, daha doğru bir ifadeyle, topladığı vergilerin büyük bir bölümünü borçlarının faizine aktaran bir ekonomik sistemin girdabında yıllardır boğuşup duruyoruz. Resmi mali çevrelerinin açıklamasına göre; 2025 yılı merkezi Yönetim bütçe giderleri geçen seneye göre yüzde 33 artışla,14.731 trilyon TL. olarak tahmin edilmiştir.Bütçe gelirleri ise,12 trilyon 800 milyar TL.olarak öngörülmüştür.2025 mali yılında bütçenin 1 trilyon 931 milyar TL.açık vermesi bekleniyor.Yine yapılan resmi rakamlara göre,iç ve dış borçlarımız dolayısıyla,2025 yılında 2 trilyona yakın ( 1 trilyon 950 milyar TL.) faiz ödemek zorunda kalacağız.Kısacası dostlar, mevcut faiz yükü baz alındığında,devletimiz iç ve dış borç faiz ödemesini,günde 5.4 milyar, ayda 162 milyar, saatte ise ortalama 225.7 milyon TL. olarak yapacaktır. Adına * Serbest Piyasa Ekonomisi* denilen ekonomik düzenin sonuçlarından en ağır yükünü ” küresel ekonomik kriz” gerekçesiyle, ekonomide ağır faturalar ödeyerek yaşadığımızı unutmadık.Resmi olmayan istatistik verilerine göre; bir milyondan fazla çalışan insanımız işini kaybetmiş,yüzlerce fabrika, atölye vb.iş yerleri kapısına kilit vurmuştu. Meşhur bir deyim vardır biliriz:” borç yiğidin kamçısıdır”. Üretim için, istihdamı artırmak için en düşük düzeyde iç ve dış piyasalardan borç- kredi almanın zaruretini bir nebze kabul edebiliriz.Fakat esas olan kendi milli kaynak ve sermaye birikimi ile yatırımları yaparak büyümek ve milli gelirimizi artırmak hedef olmalıdır.Evet, borç yiğidin kamçısıdır, ama borcu zamanında ödemek te yiğitliğin geregidir”.Borçlu ölmez,benzi sararır, borç alan emir alır” atasözlerinide unutmamak gerekir.Faiz yükünün mutlaka azaltılması gerekirken, sürekli yükseltilmesi, ekonomimizi daha da zora sokmakta, yatırım ve kredi maliyetlerini artırmakta, ” kur, faiz ve borsa ” kıskacında debelenib durmamıza katgı sağlamaktadır.Faizsiz finans, faizsiz bankacılık vb.ekonomik sistemlerin uzmanlarımız tarafından daha da geliştirerek teşvik edilerek hayata geçirilmesi en büyük dileğimizdir. Vesselam.
Ekleme Tarihi: 31 May 2025 - Saturday
E. Vali Murat Yıldırım

MEŞHUR BİR TEKERLEME DER Kİ: Hasan dağı arpalıktır,

Eğer saban yürürse. Her dereye bir değirmen, Eğer suyu gelirse.Her köylüden bir tavuk, Eğer köylü verirse. Güzel gidiş bu gidiş, Eğer sonu gelirse!
Topladığı vergilerle, almış olduğu iç ve dış borçlarının faizini ödemekte zorlanan, daha doğru bir ifadeyle, topladığı vergilerin büyük bir bölümünü borçlarının faizine aktaran bir ekonomik sistemin girdabında yıllardır boğuşup duruyoruz.
Resmi mali çevrelerinin açıklamasına göre; 2025 yılı merkezi Yönetim bütçe giderleri geçen seneye göre yüzde 33 artışla,14.731 trilyon TL. olarak tahmin edilmiştir.Bütçe gelirleri ise,12 trilyon 800 milyar TL.olarak öngörülmüştür.2025 mali yılında bütçenin 1 trilyon 931 milyar TL.açık vermesi bekleniyor.Yine yapılan resmi rakamlara göre,iç ve dış borçlarımız dolayısıyla,2025 yılında 2 trilyona yakın ( 1 trilyon 950 milyar TL.) faiz ödemek zorunda kalacağız.Kısacası dostlar, mevcut faiz yükü baz alındığında,devletimiz iç ve dış borç faiz ödemesini,günde 5.4 milyar, ayda 162 milyar, saatte ise ortalama 225.7 milyon TL. olarak yapacaktır. Adına * Serbest Piyasa Ekonomisi* denilen ekonomik düzenin sonuçlarından en ağır yükünü ” küresel ekonomik kriz” gerekçesiyle, ekonomide ağır faturalar ödeyerek yaşadığımızı unutmadık.Resmi olmayan istatistik verilerine göre; bir milyondan fazla çalışan insanımız işini kaybetmiş,yüzlerce fabrika, atölye vb.iş yerleri kapısına kilit vurmuştu.
Meşhur bir deyim vardır biliriz:” borç yiğidin kamçısıdır”. Üretim için, istihdamı artırmak için en düşük düzeyde iç ve dış piyasalardan borç- kredi almanın zaruretini bir nebze kabul edebiliriz.Fakat esas olan kendi milli kaynak ve sermaye birikimi ile yatırımları yaparak büyümek ve milli gelirimizi artırmak hedef olmalıdır.Evet, borç yiğidin kamçısıdır, ama borcu zamanında ödemek te yiğitliğin geregidir”.Borçlu ölmez,benzi sararır, borç alan emir alır” atasözlerinide unutmamak gerekir.Faiz yükünün mutlaka azaltılması gerekirken, sürekli yükseltilmesi, ekonomimizi daha da zora sokmakta, yatırım ve kredi maliyetlerini artırmakta, ” kur, faiz ve borsa ” kıskacında debelenib durmamıza katgı sağlamaktadır.Faizsiz finans, faizsiz bankacılık vb.ekonomik sistemlerin uzmanlarımız tarafından daha da geliştirerek teşvik edilerek hayata geçirilmesi en büyük dileğimizdir.

Vesselam.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.