Recep Garip
Köşe Yazarı
Recep Garip
 

TEFEKKÜR KALESİ

Tefekkür Kalesi, 7 Mayıs 2025 günü “Duruş” yayınlarında yayınlanan kitabımızın haberinin geldiği tarihtir. Kuşkusuz Tefekkür Kalesi, İslam Düşüncesi ekseninde yazılardan oluşuyor. Toplumlar kendi tarihlerini ve geleceklerini kendileri belirler. Asırlar boyu dünya insanlığına yol göstermiş bir medeniyetin mensubiyetiyle; yeniden kıyam etmek, yeniden geleceğe söz söylemek ve yeniden vahyi merkeze alarak İslam olmak, ümmet olmak mecburiyetimiz vardır. Kuşkusuz bizler İslamcı değiliz “Müslümanız”. Daha önceki eserlerimiz gibi bu eserimizin de ahiret azığı olmasını rabbimden niyaz ederim.   Vahyin ışığında İslam tefekkürü üzerine yolculuk yapma denemelerinden oluşuyor bu kitabımız. Bu bizim asli vazifelerimizden biridir çünkü. Tefekkür faslı, ibadette en kıymetli bölüm olarak karşımıza çıkıyor. Düşünmez misiniz? Akletmez misiniz? Görmez misiniz? Ne zaman idrak edeceksiniz? Yedi kat göğü ve yedi kat yeri ve arasındakilerin hareketliliklerden ibret alıp tefekkür etmeyecek misiniz? Görmemizi, idrak etmemizi, bilmemizi ve bütün bunlar üzerinden varlık sahibimize doğru yol almamız bizlerden isteniyor. Âlemlerin keşfine doğru yolculuğumuz önerilirken geçmiş kavimlerin düştükleri yanlışlara kusurlara, yaptıkları taşkınlıklara düşmememiz gerektiği bizlere hatırlatılıyor. Unutulmamalıdır ki Kur’an çok sık bizlere tefekkürü hatırlatıyor. Tefekkür yani düşünme meselesi direk olarak on sekiz yerde bahsedilirken, akletme on üç yerde, tefekkür etmeye davet ise dört yerde zikrediliyor. Geçmiş kavimlerin yaşadıklarından, davranışlarından vahye uymadıklarından, peygamberlerini yalanladıklarından dolayı uğradıkları en az yetmiş beş yerde hatırlatılarak dikkat edilmesi söyleniyor. Hatırlatma ve öğüt alma bahsinde ise iki yüzün üzerindeki ayetlerle karşılaşıyoruz. Buna sebeptir ki tefekkür bahsi üzerinde yoğunlaşmak, üzerimize en büyük vecibelerdendir. Unutulmamalıdır ki bir saatlik tefekkürün yetmiş yıllık nafile ibadetten daha faziletli olduğunu Rasulüllah Efendimiz (sav) haber veriyor.  Aslında bütün bu hatırlatmalar, ikazlar tamamen ruhlar âlemindeki sözle bağlantılıdır. Orada verdiğimiz sözü burada hatırlamamız istenilmekte ve verdiğimiz söz üzere yaşamamız bizden talep edilmektedir. Asli Vatan, ebedi yurt dediğimiz ahiret âlemidir. Kitapta konu ettiğimiz birkaç başlıktan da bahsetmiş olalım: “Sabır, Sadakat, Vatan, Oruç ve Savaş, Usul Meselesi, Tefekkür, Kurban, Hicret, kendini Bilme, Kültür ve Medeniyet, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)’in hayatına, gençliğe verdiği öneme dair yazılarımız mevcut. Yine, Gençlik ve Din, Teslimiyet, Huzur, Diriliş, Kulluk, İtaat, Kur’an’ı Kerim, Mümin Kudüs, Ehli Beyt, İnsan ve Din, İnsan ve Sanat, Medeniyet, İnsan ve Devlet” gibi birçok konu hakkında denemelerden oluşuyor. Unutmayalım ki Tefekkür Kalesi: kalptir, gönüldür, akıldır ve ruhtur. Aklı, kalbi ve gönlü iman potasında eriterek hamlıktan kurtulmaya, pişerek olgunlaşmaya mecburuz. Bu bizim ruhumuza göstermemiz gereken en kıymetli hazinedir. Unutulmamalıdır ki ruh, bize verilmiş bir emanettir. Geldiği yere dönmek için çabalamaktadır. Kalplerin iyileşmesi Allah’ı çok anmakla mümkündür. Ruhumuz böylelikle ancak asli hüviyetine dönebilir.  Sözü şöyle tamamlayalım: Tefekkür ehlinden olmak, seçkin kişiler arsına girmektir. “Zikir ve tezekkür” aynı kökten türeyen iki kelimedir. Dil ile ifade etme, kalp ile hatırlayıp aklımızdan geçirme olarak düşünülmelidir. Akletme, düşünmektir. Akıllı kişi; aklını kullanandır. Nefsine uymadan, heva ve heveslerine takılmadan kendisini, nefsini ve aklını kontrol eden insandır. Vahiy, akıl sahiplerine gönderilmiştir. Akılla bakmalı, akılla görmeli ve idrak etmelidir. Tefekkür, her mümin üzerine farz olan bir ibadettir. Tefekkür: anını, geçmişini, yapıp ettiklerini, günahlarını düşünmektir. İçinde bulunduğu halleri, durumları, toplulukları, kardeşlerini ve bütün mevcudatı düşünerek tefekküre dalmaktır. Sonsuz güç ve kudret sahibinin yarattıklarından ibret almak ve Allah’ın (cc) huzurunda olduğunu bir an bile unutmamaktır. Bunun için “Tefekkür Kalesi”ni sağlam tutmak icap ediyor vesselam.
Ekleme Tarihi: 08 May 2025 - Thursday
Recep Garip

TEFEKKÜR KALESİ

Tefekkür Kalesi, 7 Mayıs 2025 günü “Duruş” yayınlarında yayınlanan kitabımızın haberinin geldiği tarihtir. Kuşkusuz Tefekkür Kalesi, İslam Düşüncesi ekseninde yazılardan oluşuyor. Toplumlar kendi tarihlerini ve geleceklerini kendileri belirler. Asırlar boyu dünya insanlığına yol göstermiş bir medeniyetin mensubiyetiyle; yeniden kıyam etmek, yeniden geleceğe söz söylemek ve yeniden vahyi merkeze alarak İslam olmak, ümmet olmak mecburiyetimiz vardır. Kuşkusuz bizler İslamcı değiliz “Müslümanız”. Daha önceki eserlerimiz gibi bu eserimizin de ahiret azığı olmasını rabbimden niyaz ederim.  

Vahyin ışığında İslam tefekkürü üzerine yolculuk yapma denemelerinden oluşuyor bu kitabımız. Bu bizim asli vazifelerimizden biridir çünkü. Tefekkür faslı, ibadette en kıymetli bölüm olarak karşımıza çıkıyor. Düşünmez misiniz? Akletmez misiniz? Görmez misiniz? Ne zaman idrak edeceksiniz? Yedi kat göğü ve yedi kat yeri ve arasındakilerin hareketliliklerden ibret alıp tefekkür etmeyecek misiniz? Görmemizi, idrak etmemizi, bilmemizi ve bütün bunlar üzerinden varlık sahibimize doğru yol almamız bizlerden isteniyor. Âlemlerin keşfine doğru yolculuğumuz önerilirken geçmiş kavimlerin düştükleri yanlışlara kusurlara, yaptıkları taşkınlıklara düşmememiz gerektiği bizlere hatırlatılıyor.

Unutulmamalıdır ki Kur’an çok sık bizlere tefekkürü hatırlatıyor. Tefekkür yani düşünme meselesi direk olarak on sekiz yerde bahsedilirken, akletme on üç yerde, tefekkür etmeye davet ise dört yerde zikrediliyor. Geçmiş kavimlerin yaşadıklarından, davranışlarından vahye uymadıklarından, peygamberlerini yalanladıklarından dolayı uğradıkları en az yetmiş beş yerde hatırlatılarak dikkat edilmesi söyleniyor. Hatırlatma ve öğüt alma bahsinde ise iki yüzün üzerindeki ayetlerle karşılaşıyoruz. Buna sebeptir ki tefekkür bahsi üzerinde yoğunlaşmak, üzerimize en büyük vecibelerdendir. Unutulmamalıdır ki bir saatlik tefekkürün yetmiş yıllık nafile ibadetten daha faziletli olduğunu Rasulüllah Efendimiz (sav) haber veriyor. 

Aslında bütün bu hatırlatmalar, ikazlar tamamen ruhlar âlemindeki sözle bağlantılıdır. Orada verdiğimiz sözü burada hatırlamamız istenilmekte ve verdiğimiz söz üzere yaşamamız bizden talep edilmektedir. Asli Vatan, ebedi yurt dediğimiz ahiret âlemidir. Kitapta konu ettiğimiz birkaç başlıktan da bahsetmiş olalım: “Sabır, Sadakat, Vatan, Oruç ve Savaş, Usul Meselesi, Tefekkür, Kurban, Hicret, kendini Bilme, Kültür ve Medeniyet, Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (sav)’in hayatına, gençliğe verdiği öneme dair yazılarımız mevcut. Yine, Gençlik ve Din, Teslimiyet, Huzur, Diriliş, Kulluk, İtaat, Kur’an’ı Kerim, Mümin Kudüs, Ehli Beyt, İnsan ve Din, İnsan ve Sanat, Medeniyet, İnsan ve Devlet” gibi birçok konu hakkında denemelerden oluşuyor. Unutmayalım ki Tefekkür Kalesi: kalptir, gönüldür, akıldır ve ruhtur. Aklı, kalbi ve gönlü iman potasında eriterek hamlıktan kurtulmaya, pişerek olgunlaşmaya mecburuz. Bu bizim ruhumuza göstermemiz gereken en kıymetli hazinedir. Unutulmamalıdır ki ruh, bize verilmiş bir emanettir. Geldiği yere dönmek için çabalamaktadır. Kalplerin iyileşmesi Allah’ı çok anmakla mümkündür. Ruhumuz böylelikle ancak asli hüviyetine dönebilir. 

Sözü şöyle tamamlayalım: Tefekkür ehlinden olmak, seçkin kişiler arsına girmektir. “Zikir ve tezekkür” aynı kökten türeyen iki kelimedir. Dil ile ifade etme, kalp ile hatırlayıp aklımızdan geçirme olarak düşünülmelidir. Akletme, düşünmektir. Akıllı kişi; aklını kullanandır. Nefsine uymadan, heva ve heveslerine takılmadan kendisini, nefsini ve aklını kontrol eden insandır. Vahiy, akıl sahiplerine gönderilmiştir. Akılla bakmalı, akılla görmeli ve idrak etmelidir. Tefekkür, her mümin üzerine farz olan bir ibadettir. Tefekkür: anını, geçmişini, yapıp ettiklerini, günahlarını düşünmektir. İçinde bulunduğu halleri, durumları, toplulukları, kardeşlerini ve bütün mevcudatı düşünerek tefekküre dalmaktır. Sonsuz güç ve kudret sahibinin yarattıklarından ibret almak ve Allah’ın (cc) huzurunda olduğunu bir an bile unutmamaktır. Bunun için “Tefekkür Kalesi”ni sağlam tutmak icap ediyor vesselam.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.