Ebru Demirci
Köşe Yazarı
Ebru Demirci
 

Yaşama Yolculuk - 8 ''Olumsuz Varsayımları Fark Etmek ve Dönüştürmek''

Varsayımlar fark edilmediklerinde görünmezdir. İnsanlar onları “gerçek” zanneder; o yüzden sorgulamaz. Fakat varsayımları değiştirmenin ilk adımı, onların birer gerçek değil, zihnin ürettiği yorumlar olduğunu görebilmektir. Bir varsayımı fark etmek, kendine şunu sormakla başlar: “Ben şu anda neye inanıyorum ve bu inanç bana hangi duyguyu yaşatıyor?” Çoğu zaman duygu, varsayımı ele verir. Kaygı hissettiğinde → altında “kaybederim” varsayımı vardır. Kırılgan hissettiğinde → “yeterince iyi değilim” fısıltısı vardır. Hassaslaştığında → “onaylanmalıyım” beklentisi vardır. Hızla geri çekildiğinde → “tehlikedeyim” inancı çalışıyordur. Duygu, varsayımın izini sürmek için bir işarettir.Çünkü duygu, daima bir düşüncenin çocuğudur. Varsayımı fark etmek için şu sorular çok etkilidir:  Bu olayı nasıl yorumladım? Bu yorumun altında hangi inanç olabilir? Bu inanç gerçek mi, yoksa geçmişten kalan bir alışkanlık mı? Bu inanca tutunmak bana neye mal oluyor? Bir varsayımı değiştirmek, onu zorla yok etmek değil; Yavaşça yeniden tanımlamaktır. İnsan, yıllardır taşıdığı bir inancı bir gecede bırakmaz. Ama her fark ediş, o inancın köklerini gevşetir. Varsayımı dönüştürmenin üç temel adımı vardır: 1) Gerçeklikle Yüzleştirme (Kanıt Arama) Varsayım: “Yeterince iyi değilim.” Zihin böyle bir inancı benimsediğinde, doğal olarak bu inancı doğrulayan her ayrıntıya odaklanır. Seçici Dikkat devreye girmiştir. Olumsuz sinyaller büyür, uyumsuz bilgiler ise arka plana itilir. Bu yüzden ilk adım, zihnin bu otomatik eğilimini fark etmektir. Soru: “Bu düşünceyi destekleyen kanıtlar kadar, desteklemeyenler de var mı?” Genellikle vardır: • Başarılı olduğun anlar • Bir işi beklediğinden iyi yönettiğin dönemler • İnsanlardan gelen olumlu geri bildirimler • Güçlü yönlerinin fark edildiği durumlar Zihin bu kayıtları tamamen silmez; sadece sesi kısar. Bu soruyu sormak, o sesi yeniden açmanın ilk adımıdır. 2) Alternatif Yorum Üretmek Bir olayın tek bir açıklaması olmadığını kabul etmek, zihni yumuşatır. Örneğin bir işin gecikmesini hemen “yetersizim” diye yorumlamak, aslında otomatik bir alışkanlıktır. Alternatif açıklamalar üretmek, zihnin esnemesine yardımcı olur: • “Belki süreç yoğun, o yüzden yavaş ilerliyor.” • “Karşı tarafın enerjisi düşük ya da önceliği değişmiş olabilir.” • “Bu gecikme benimle ilgili olmayabilir.” • “Bazen dış koşullar kendi akışında ilerler; bu doğal.” Bu açıklamaların doğruluğu önemli değildir; önemli olan zihnin tek bir olumsuz hikâyeye mahkûm olmamasıdır. Bu, bilişsel esnekliğin temelidir. 3) Yeni Varsayımı Küçük Eylemlerle Pekiştirmek Varsayım yalnızca düşünerek değil, yaşayarak değişir. Zihin, davranıştan gelen sinyalleri çok ciddiye alır. Yeni varsayımın şu yönde olmasını istiyorsan: “Yeterliyim ve bunu her gün küçük adımlarla gösteriyorum.” O zaman bu inancı besleyen küçük pratiklere yer açabilirsin: • Sorumluluklarını zamanında yerine getirmek • Gerektiğinde yardım veya açıklama istemek • Başardığın şeyleri ufak notlarla görünür kılmak • Bir hatayı kişisel bir kusur değil, öğrenme verisi gibi ele almak • Kendine karşı eleştirel değil, açıklayıcı bir dil kullanmak Zihin, yeni eylemleri görünce şu sinyali alır: “Demek ki tehlike yok.” Bu tekrar ettikçe varsayım çözülür. Yerine daha gerçekçi ve daha sağlıklı bir inanç oturur.
Ekleme Tarihi: 08 Aralık 2025 -Pazartesi
Ebru Demirci

Yaşama Yolculuk - 8 ''Olumsuz Varsayımları Fark Etmek ve Dönüştürmek''

Varsayımlar fark edilmediklerinde görünmezdir. İnsanlar onları “gerçek” zanneder; o yüzden sorgulamaz. Fakat varsayımları değiştirmenin ilk adımı, onların birer gerçek değil, zihnin ürettiği yorumlar olduğunu görebilmektir. Bir varsayımı fark etmek, kendine şunu sormakla başlar:

“Ben şu anda neye inanıyorum ve bu inanç bana hangi duyguyu yaşatıyor?”

Çoğu zaman duygu, varsayımı ele verir.

Kaygı hissettiğinde → altında “kaybederim” varsayımı vardır.

Kırılgan hissettiğinde → “yeterince iyi değilim” fısıltısı vardır.

Hassaslaştığında → “onaylanmalıyım” beklentisi vardır.

Hızla geri çekildiğinde → “tehlikedeyim” inancı çalışıyordur.

Duygu, varsayımın izini sürmek için bir işarettir.Çünkü duygu, daima bir düşüncenin çocuğudur.

Varsayımı fark etmek için şu sorular çok etkilidir: 

Bu olayı nasıl yorumladım?

Bu yorumun altında hangi inanç olabilir?

Bu inanç gerçek mi, yoksa geçmişten kalan bir alışkanlık mı?

Bu inanca tutunmak bana neye mal oluyor?

Bir varsayımı değiştirmek, onu zorla yok etmek değil;

Yavaşça yeniden tanımlamaktır. İnsan, yıllardır taşıdığı bir inancı bir gecede bırakmaz. Ama her fark ediş, o inancın köklerini gevşetir.

Varsayımı dönüştürmenin üç temel adımı vardır:

1) Gerçeklikle Yüzleştirme (Kanıt Arama)

Varsayım:

“Yeterince iyi değilim.”

Zihin böyle bir inancı benimsediğinde, doğal olarak bu inancı doğrulayan her ayrıntıya odaklanır. Seçici Dikkat devreye girmiştir. Olumsuz sinyaller büyür, uyumsuz bilgiler ise arka plana itilir.

Bu yüzden ilk adım, zihnin bu otomatik eğilimini fark etmektir.

Soru: “Bu düşünceyi destekleyen kanıtlar kadar, desteklemeyenler de var mı?”

Genellikle vardır:

• Başarılı olduğun anlar

• Bir işi beklediğinden iyi yönettiğin dönemler

• İnsanlardan gelen olumlu geri bildirimler

• Güçlü yönlerinin fark edildiği durumlar

Zihin bu kayıtları tamamen silmez; sadece sesi kısar. Bu soruyu sormak, o sesi yeniden açmanın ilk adımıdır.

2) Alternatif Yorum Üretmek

Bir olayın tek bir açıklaması olmadığını kabul etmek, zihni yumuşatır. Örneğin bir işin gecikmesini hemen “yetersizim” diye yorumlamak, aslında otomatik bir alışkanlıktır.

Alternatif açıklamalar üretmek, zihnin esnemesine yardımcı olur:

• “Belki süreç yoğun, o yüzden yavaş ilerliyor.”

• “Karşı tarafın enerjisi düşük ya da önceliği değişmiş olabilir.”

• “Bu gecikme benimle ilgili olmayabilir.” • “Bazen dış koşullar kendi akışında ilerler; bu doğal.”

Bu açıklamaların doğruluğu önemli değildir; önemli olan zihnin tek bir olumsuz hikâyeye mahkûm olmamasıdır. Bu, bilişsel esnekliğin temelidir.

3) Yeni Varsayımı Küçük Eylemlerle Pekiştirmek

Varsayım yalnızca düşünerek değil, yaşayarak değişir. Zihin, davranıştan gelen sinyalleri çok ciddiye alır.

Yeni varsayımın şu yönde olmasını istiyorsan: “Yeterliyim ve bunu her gün küçük adımlarla gösteriyorum.”

O zaman bu inancı besleyen küçük pratiklere yer açabilirsin:

• Sorumluluklarını zamanında yerine getirmek

• Gerektiğinde yardım veya açıklama istemek

• Başardığın şeyleri ufak notlarla görünür kılmak

• Bir hatayı kişisel bir kusur değil, öğrenme verisi gibi ele almak

• Kendine karşı eleştirel değil, açıklayıcı bir dil kullanmak

Zihin, yeni eylemleri görünce şu sinyali alır: “Demek ki tehlike yok.” Bu tekrar ettikçe varsayım çözülür. Yerine daha gerçekçi ve daha sağlıklı bir inanç oturur.

Yazıya ifade bırak !
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.