Kıymetli dost,
Yeni bir yolculuğun sabahındayız. Kalbimizde umut, dilimizde dua… “Rızık peşinde yollara düştük.”
Gün ışıkları, gecenin örtüsünü aralayarak hayatı yeni bir güne hazırlamakta. Vakit; yeniden doğuşun, silkelenip kendini bulmanın, rızıkla buluşmanın vaktidir.
Rızık, insanı yola; yol da rızka davet eder. Her yeni gün, umutla rızka açılan bir kapıdır. Bu kapıdan geçmek, niyetinle şekillenir: Ya miskinlikten sıyrılıp yola koyulursun, ya da Hüma kuşunun gölgesini ararken düşüncelerin girdabında kaybolursun…
Her yeni gün, bin bir umut dağıtır yola düşene. Ruhun ve bedenin açlığını giderecek rızık, bazen bir elin uzattığı bardak suda, bazen bir tebessümde, bazen de bir duada gizlidir.
Öğrenci ilim rızkını almak, öğretmen ilmini paylaşmak, doktor şifa vermek, şoför ise selametle menzile ulaştırmak için yollarında seni bekler.
Rızık yalnızca ekmek değildir; sabırla, tevekkülle ve gayretle insana nasip olan bir rahmettir. Unutma: “Allah hikmetiyle bir kapıyı kaparsa, rahmetiyle bir başkasını açar.” – Sâdî Şîrâzî
Yolculuğun sekizinci durağına vardık; ne güzel ki yine birlikteyiz. Her durak bir iç muhasebe, her adım rızkın hakikatine bir yaklaşmadır. Bu yol, sadece geçim değil; geçiştir aslında: haramdan helale, gafletten hakikate, dağınıklıktan hikmete…
Bu bölümde, rızkın özüne dair bir pencere daha aralıyoruz. Kalbin terazisinde tartılan kazançları; helalin huzurunu, haramın yükünü birlikte sorgulayacağız.
Haydi, hazırlan!
Yine birlikte arayalım, birlikte bulanlardan olalım…
Rızık Peşinde Yolculuk başlıyor.
Karınca ve Hz. Süleyman Kıssası
Hz. Süleyman, bir karıncaya bir yıl boyunca ne kadar yiyeceğe ihtiyaç duyduğunu sormuş.
Karınca, “Bir buğday tanesi yeter” demiş.
Bunun üzerine Hz. Süleyman, denemek için bir karıncayı bir kutuya koymuş ve içine bir buğday tanesi bırakmış. Bir yıl sonra kutuyu açtığında, karıncanın buğdayın yalnızca yarısını yediğini görmüş.
“Sene boyunca bir buğday yemez miydin?” diye sormuş Hz. Süleyman.
Karınca şu hikmet dolu cevabı vermiş:
“Ey Süleyman! Rızkımı Rezzâk-ı Kerîm verirken öyleydi.
Ama rızık senin elinle gelince, ne yapacağını bilemedim.
Ya beni unutursan… Sen unutabilirsin.
Fakat Rabbim, mahlûkatını asla unutmaz.
İşte bu yüzden ihtiyatlı davrandım.”
Bu kıssa, rızkın kaynağını ve güvenin yönünü gösterir: İnsan unutabilir, ama Rabbimiz unutmaz.
Hayatın Akışı ve Helal Rızık Arayışı
Hayat, gözümüzün önünden akıp giderken sevdiklerimizi, hatıralarımızı, hayallerimizi alıp götürür.
Biz ise boşlukta asılı kalan ellerimizle, sele kapılmış bir can gibi bir can simidi ararız.
Delice akan zamanın içinde, her gün bir olayın ortasında buluruz kendimizi.
Fakat bu akışa teslim olmadan, özümüzü bulmak ve helal rızkımızla buluşmak için miskinlikten, acizlikten ve tembellikten sıyrılmalı; kalbimizle yola düşmeli, bizi selamete ulaştıracak yollardan sapmamalıyız.
Sabahın alaca karanlığında başlayan rızık yolculuğu, insanın nasibini aradığı bir imtihandır.
Telaşla bilinmezliğe doğru yürürken, şeytanın boşluğunu doldurmaya çalışanlar, hakkı olmayan rızka uzanır. Sabır ve teslimiyeti hor gören bu yarış, insanı Yaratan’dan uzaklaştırmak için tuzaklar kurar.
Gafil olmadan, gönlü diri tutarak bu tuzaklardan özüne sığınmalıdır insan.
Gün akşama dönerken yollar karanlığa bürünür. Koşuşturma, yarış, telaş… Her şey birbirine karışır.
Şehrin gürültüsü, içimizdeki haykırışı bastırır.
Sanki insan son günlerini yaşıyor gibidir; bir telaş, bir arayış, bir unutuluş içinde sahibini, selametini aramaktadır…
Zamanın telaşı içinde, rızkın peşinde yürüyen bir kalbin durakları vardır.
Her durak bir sorgu, her sorgu bir dua olur.
Dosta Çağrı
Gel dostum, Rızık peşinde yürürken, aslında hakikatin izini sürüyoruz. Helalin taşlı yolları, sabırla yüründüğünde gönülde çiçekler açar. Ve o çiçeklerin kokusu, dünyanın tüm servetinden daha değerlidir.
Dua
“Ya Rabbi, rızkımızı helalinden ver. Kalbimizi haramdan koru. Emekle yoğrulmuş kazançlara bereket, sabırla yürünmüş yollara huzur nasip eyle. Bizi özümüze döndürecek yolları açık eyle. Rızkı veren Sensin, yönü gösteren Sensin, kalbi temizleyen de Sensin. Bizi Sana yaklaştıran kazançlarla yaşat, uzaklaştıranlardan uzak tut. Âmin.”
Yine bir yolculuğun sonuna geldik. Her yolculuktan ayrı bir ibret, ayrı bir nasip aldık. Sabırla gözlerinde, gönlünde zamanın en kıymetli vaktinde misafir ettiğin için şükranlarımı sunar. Bir sonraki yolculuğumuzda rızık bize nasıl görünecek Rabbim heybemize ne ikram edecek sabır ve heyecanla bekleyip göreceğiz. Selam ve dua ile … Sizi Rızkın Sahibine emanet ederim